Google arama motorunun arama/sıralama kriterlerini çözmek isterken akıl sağlığını kaybeden SEO uzmanları bir şehir efsanesi olabilir. Ancak şu bir gerçek ki, Google hangi kriterlere göre web sitelerini sıralıyor, bunu henüz çözebilen kimse yok.
Google’ın bu sorulara zaman zaman verdiği cevaplar var, ancak bunlar samanlıkta iğne aramaya yardımcı olabilmekten çok uzak ipuçları. Örneğin Google, web sitelerine bir puanlama yapmadığını veya arama sonuçlarında trafik miktarının belirleyici olmadığını dile getiriyor.
Ancak Google mühendislerin veya yapay zekalı depolama araçlarının yanlışlıkla GitHub’a yüklediği belgelerin içinde, aslında arama motorunun kullandığı formülasyon ve kriterlere dair tüm veriler açığa çıktı.
Google, bu belgelerin gerçekliğini doğruladı ve şunları söyledi: “Bağlam dışı, güncel olmayan veya eksik bilgilere dayanarak Arama hakkında yanlış varsayımlarda bulunabilirsiniz, bu belgeler sizi yanıltmasın. Arama’nın nasıl çalıştığı ve sistemlerimizin ağırlık verdiği faktör türleri hakkında kapsamlı bilgiler paylaşırken, aynı zamanda sonuçlarımızın bütünlüğünü manipülasyondan korumaya çalıştık.“
İşin eğlenceli yanı, bunlar hassas dahili belgeler olmasına rağmen Google’ın bunları teknik olarak Apache 2.0 lisansı altında yayınlaması. Bu, belgelere rastlayan herkese “kalıcı, dünya çapında, münhasır olmayan, ücretsiz, telifsiz, geri alınamaz bir telif hakkı lisansı” verildiği anlamına gelir; yani bu belgeler artık internette serbestçe yayılabilir, yayınlanabilir ve kullanılabilir. Google da bunun farkında ki, olayı örtbas etmek yerine söylemini “kullanırken dikkatli olun, hata yaparsanız zarar görebilirsiniz,” olarak değiştirmiş durumda. Zira Google ilk aşamada bu belgeleri GitHub’dan kaldırsa bile belgeleri alanlar aldı ve Apache 2.0 lisansı sayesinde de her türlü yayınlama hakkına eriştiler.
Sızıntıda 14 bin farklı kriter hakkında binlerce sayfalık açıklama bulunuyor. Bunların arasında Google’ın daha önce “böyle bir kriterimiz yok” dediği kriterlerin de var olduğu anlaşılıyor. Yalnız, hangi kriterin ne ağırlıkta kullanıldığı belli değil, bu nedenle şimdi önümüzdeki birkaç yıl boyunca SEO uzmanları kriterleri deneyerek, deneme/yanılma yöntemiyle en doğru formülasyonu bulmaya çalışacak ama buldukları sırları da kolay kolay açıklayacaklarını sanmıyoruz çünkü bu biraz da altın yumurtlayan tavuğa sahip olmak gibi bir şey.
Öte yandan, Google arama motorunun sırlarını çözen web siteleri, tüm dünya trafiğini kendine çekerek çok büyük reklam gelirleri elde edebilirler, dolayısıyla Google’ın şimdi tüm bu değişkenlerde bir revizyona gidip gitmeyeceğini de herkes merak ediyor. Elbette 20 senedir oturmuş, mükemmelleştirilmiş bir arama motoru sisteminin 14 bin kriterini baştan başa değiştirmek de mümkün değil.
Belgeler ayrıca Google’ın belirli konular için belirli web sitelerini yapay olarak öne çıkaracak beyaz listelere sahip olduğunu da ortaya koyuyor. Bu beyaz listelerden ikisi ise “isElectionAuthority” ve “isCovidLocalAuthority” olarak adlandırılmış.
Bunun ne anlama geldiğini kısaca özetleyelim. Google belli konularda, örneğin “Seçimler” veya “pandemi/covid” gibi konularda arama yapanların önüne çıkarmak için belli siteleri “beyaz listeye” almış durumda. Yani eğer Google’ın yöneticilerinin hoşuna gitmeyen bilgiler içeren bir siteniz varsa, Google’daki aramalarda kullanıcıların karşısına çıkma şansınız çok düşük. Google yöneticilerinin hoşuna giden sitelerse beyaz listeye alınmış durumda ve “seçim” veya “pandemi” konusunda bir arama yaptığınızda karşınızda bu siteler çıkartılıyor.
İşte bu da dijital dünyanın sansür mekanizması.
